Oyuncuyuz
  Yaman Gezgin Kayboldu!!!
 
- - - Yürüyen Tarih http://www.yuruyentarih.com Yaşanmış Satır Araları ve Dipnotlar Fri, 06 Jun 2008 16:54:28 +0000 http://wordpress.org/?v=2.3.3 en - Bu tekne Coscos olabilir mi? http://www.yuruyentarih.com/?p=35 http://www.yuruyentarih.com/?p=35#comments Fri, 06 Jun 2008 16:54:28 +0000 Prof. Dr. Bilgiç Hakyemez - - http://www.yuruyentarih.com/?p=35 - - - - Daha önceki yazımda Yaman’ı bulmak için tüm dünyanın seferber olduğunu söylemiştim. Üye olduğum çeşitli derneklere Coscos teknesinin tarifini verip, teknenin Falkland yakınlarında olması gerektiğini söyledim. Dünyanın çeşitli yerlerindeki tarihçi dostlarım seferber oldular. Elime yeni geçen bir fotoğrafı sizinle paylaşmak istiyorum. Uzaktaki tekne Coscos’a çok benziyor. Bu heykelleri de bir yerden hatırlıyorum sanki. Birlikten kuvvet doğar arkadaşlar. Belki siz onların nerede olduğunu anlarsınız. Bu tekne Coscos’a çok benziyor

]]>
http://www.yuruyentarih.com/?feed=rss2&p=35
- Araştırmada son durum http://www.yuruyentarih.com/?p=34 http://www.yuruyentarih.com/?p=34#comments Wed, 04 Jun 2008 15:42:48 +0000 Prof. Dr. Bilgiç Hakyemez - - http://www.yuruyentarih.com/?p=34 - - - - Bu güne kadar kaptandan iyi kötü haber alabiliyorduk. Fakat bir süredir Yaman Gezgin ve Coscos teknesi ile bağlantımız tamamen koptu. Dünyanın her yerindeki dostlarımıza, arkadaşlarımıza haber verdik. Şu anda bütün dünya seferber olmuş halde Yaman’ı arıyor. Sizin de çabalarınız sayesinde Yaman’ın İstanbul’dan başlayan ve bilmediğimiz yerlere bizi götüren yolculuğu hakkında bir çok bilgi topladık. Elimizdeki bilgileri derleyip tüm araştırmacı arkadaşlara faydası olacak bir yazı yazmaya karar verdim. Gözümden kaçmış olabilecek şeyleri bize anımsatırsanız sevinirim.

Yaman’ın izini ilk olarak telesekreter mesajını dinleyerek bulduk

Bir yolculuğa hazırlandığını ve Coscos teknesi ile yola çıkacağını öğrendik

Alagon Yatçılığın sitesinden CosCos isimli teknenin kaybolduğunu farkettik

Alagon Yat sitesinde kaptanın seyir defterine ulaştık.

Yola çıktığı İstanbul’un enlem ve boylamı olan 41-29 kodunu girerek defteri açtık

Yaman’ın Malta’ya doğru hareket ettiğini okuduk.

Kaptanın arkadaşı olan Hayati Sincap’a telefon edip Malta kuşları hakkında bilgi aldık.

Tam Yaman’ı Malta’da yakalamak üzereyken Yaman’ın Zalita’ya doğru yola çıktığını öğrendik.

Alagon Yatçılığın sitesinden şamandıra kodlarının ne işe yaradığını öğrendik.

Bu sırada Yaman, Zalita’dan ayrılmış ve Tarifa’ya doğru yola çıkmıştı

Kaptanın Seyir defterinden Tarifa’da telsizi tamir ettirmek için Tarifa Radyo’ya gittiklerini okuduk.

Tarifa Radyo sitesine girip arıza kaydı oluşturduk. Radyo tamircisi sıramız gelince bizimle MSN’den konuştu.

Alagon Yatçılığın sitesinden Coscos’un telsiz kodunu ve diğer gerekli bilgileri öğrendik.

Bu bilgileri MSN’den Tarifa Radyo’ya yazınca, bize uzak mesafeden telsizlerle konuşmamızı sağlayan telsiz haberleşme sitesinin adresini verdi.

Telsiz haberleşme sitesi sayesinde Yaman’ın Fogo adsında mahsur kaldığını öğrendik.

Fogo adası sitesini bulduğumuzda, Yaman’ın buradan geçtiğini öğrendik.

Kaptanın seyir defterine Fogo sitesindeki fotoğraftaki adamın elinde duran kartın üstündeki sözü yazdık.

Falkland’a Yetileri bulmaya gittiklerini öğrendik.

Dünyada tek canlı Yetice dersi veren Kocaparmak Yeti sitesini fogool ilanlarında gördük ve onunla iletişime geçtik.

Kocaparmak Yeti bize Yaman’a verdiği pusulanın bir benzerini yolladı.

Eski bilgelerin isimleri olan Cedric Ranos, Kempelen ve Babbage’i pusulaya uygulayınca Galapagos yazısı ortaya çıktı.

Araştırma ile aradığınız tüm bilgileri ayrıca yamanı arıyorum forumundan bulabilirsiniz.

Şimdilik elimizdeki tüm ipuçları bunlar sevgili araştırmacılar. Biz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Zaman artık yerinde oturup bekleme zamanı değil; harekete geçme zamanıdır. Yaman’a çok yaklaştığımızı ve yakında onu bulacağımızı biliyorum. Hepinize güveniyorum.

]]>
http://www.yuruyentarih.com/?feed=rss2&p=34
- Kamil ve Bilimsellik ya da “Kavuşamayan Sevgililer”. http://www.yuruyentarih.com/?p=33 http://www.yuruyentarih.com/?p=33#comments Mon, 02 Jun 2008 13:27:28 +0000 Prof. Dr. Bilgiç Hakyemez - - http://www.yuruyentarih.com/?p=33 - - - - Yazılara bir süre ara verdiğim için özür dilerim. Şu Kamboçya’da kaptığım hastalık nüksetti de biraz fenalaştım. Bu arada belki kaşıntılarımı Kamil’in sitesindeki yeni yazısı da tetiklemiş olabilir. Hemen ne dediğini kendi sözlerinden size ileteyim.

İnsan sormadan edemiyor Serbaya kim diye, zira kendisinin bahsettiği şahıs ünlü matemetikçi ve filozof Babbage idir efendim. Serbaya’nın kim olduğu da artık Bilgiç’in bilinçaltından çıkar herhalde.

Bakın siz şuna! Şimdi neresinden başlayayım ey Koca Kamil! Bilimsel yazılarımdaki bazı küçük isim değişiklikleri bilerek yapılmıştır ve genç araştırmacılar bulsunlar da “Aa hocam aslında X dediğiniz şey Y’dir” desinler diyedir. Serbaya bilinçaltımdan çıkmışmış. Ey koca Kamil ben senin gibi el sürçmesi yapmadım, ben bilerek orada burada ipuçları gizliyorum. Ayrıca otu sapı da karıştırmıyorum sadece tek bir aldatmaca vardır orada.

Kendisi “Kempelen yazacaktım da Tempelen yazdım,” filan diye gevelemekte. Hadi öyle yaptın diyelim, koskoca sahte satranç otomatını tavla makinesine dönüştürmene ne diyeceğiz, pekala? Ben de mi senin bilinçaltına vereyim? “Gençliğinde koltuğunun altında tavlayla kahvelerden çok sefer yollanmışlığı vardır herhalde,” mi diyeyim?

Bunlar bize yakışmıyor, Kamilcim. Yaman bir bulunsun daha yapılacak çok araştırmamız var.

Sağlıcakla kalın sevgili dostlar.

]]>
http://www.yuruyentarih.com/?feed=rss2&p=33
- Bu Kadarı Olmaz http://www.yuruyentarih.com/?p=32 http://www.yuruyentarih.com/?p=32#comments Fri, 30 May 2008 08:22:22 +0000 Prof. Dr. Bilgiç Hakyemez - - http://www.yuruyentarih.com/?p=32 - - - - İyi günler efendim. Prof. Dr. Kamil Ademoğlu’nun sitesindeki yazıları okuyordum. Kamil gibi kaynakçasız biri bile yazsa benim emeğe saygım vardır ve de okumayı severim. Ancak gördüğüm hataların da haddi hesabı yok yahu.Birini sizlerle paylaşmak isterim. 19.yy’da Avusturya’da yaşamış ve güya konuşan “Türk” isimli satranç otomatı bir makine yapan Kempelen adında bir adam vardır. Çok ilginç biridir. Makinesi sonradan birçok esere ve icada ilham vermiştir. Ne var ki kendi icadının sahte olduğunu söylerler. Ama burada asıl vahim olan Kamilciğimin Kempelen’i “Tempelen” diye yazmış olması. Evet yanlış duymadınız.

Maalesef işte böyledir bizim Kamil. Dipnotu, kaynakçayı es geçersen sonunda Budapeşteli parfüm yapımcısı, “Macar Valsi”nin mucidi Tempelen Menir’le koca Kempelen’i karıştırırsın.

Hani ne Kempelen ne de Tempelen çok önemli adamlar değildir ama hata hatadır sevgili dostlar.

Sağlıcakla kalın,

]]>
http://www.yuruyentarih.com/?feed=rss2&p=32
- Tarifa Radyo’nun Azizliği http://www.yuruyentarih.com/?p=30 http://www.yuruyentarih.com/?p=30#comments Sun, 25 May 2008 17:37:14 +0000 Prof. Dr. Bilgiç Hakyemez - - http://www.yuruyentarih.com/?p=30 - - - - Zaten bir kaplanı bile olmayan memleketten ne beklersiniz ki? Bazı arkadaşlarımız Tarifa Radyo’nun elemanlarıyla irtibat kurmak için MSN Messenger’lerine eklediklerinde cevap alamadıklarından söz etmiş. Evet adamlar biraz vurdumduymaz. Benim de başıma aynı şey geldi. Devamlı çevrimdışı. Yahu dedim bu nasıl iş?

Bu durumda listenizden adamı silip tekrar ekleyin. Yine mi olmadı? Bir kez daha. Sonunda size cevap vermekten başka çaresi kalmayacaktır. Buradan da Tarifa Radyo’yu kınıyorum. Araştırmacıların yolunu tıkamayın efenim!

Esen Kalın.

]]>
http://www.yuruyentarih.com/?feed=rss2&p=30
- Penguenler http://www.yuruyentarih.com/?p=10 http://www.yuruyentarih.com/?p=10#comments Thu, 22 May 2008 11:47:23 +0000 Prof. Dr. Bilgiç Hakyemez - - http://www.yuruyentarih.com/?p=10 - - - - Penguenler. Çizgi filmlerde, karikatürlerde, reklamlarda ve her türlü modern masalda sıkça gördüğümüz uçamayan sevimli kuşlar. Çoğunlukla dünyamızın güney yarım küresindeki arktik(kutup iklimi) bölgelerde yaşarlar ama tropik bölgelerde de yaşayan birçok penguen türü mevcuttur. Özellikle Galapagos adalarında yaşan Galapagos penguenleri bu türlerden biridir. Penguenler kutuplarda yaşamaya çok iyi adapte olmuş yaratıklardır. Uçmakta kullanamadıkları kanatları artık birer yüzgeç halini almıştır ve su yüzeyinde karnı üzerinde kayarak ilerleyen bu hantal kuş su altında bir ok gibi hızlıdır.

Penguenlerin ismi nereden gelmektedir?

Bazı etimologlar kelimenin Keltçe’nin bir kolu olan Galler(Yani Kral Arthur’un vatanı) dilinden geldiğini iddia eder. Pen kafa ve gwyn beyaz demektir. Bazıları da kelimenin Latince şişman anlamına gelen Pinguis sözcüğünden türediğini düşünür. Bir diğer teori görülen ilk penguenin Macellan Boğazının yakınlarında haritalarda Punguyn olarak geçen bölgede görüldüğü için bu ismi aldığı yönündedir. İsimlerinin anlamı ve kaynağı ne olursa olsun insanlarla penguenler arasında ilginç bir bağ vardır.

İnsanların gördükleri penguenlerle akraba olan ilk canlı Britanya’nın yakınlarında da görülen Büyük Auk’tur. İlk gerçek penguenin ise büyük keşifler çağında yani 16.yy’ın sonu gibi geç bir tarihte görülmüş olmasına rağmen popüler kültürde sıkça karşımıza çıkar. Batman’in düşmanı, sayısız ürün ve spor ekibinin maskotu ve çizgi film kahramanları olarak hatta bilgisayar oyunlarında başrollerde sıkça karşımıza çıkarlar. Bunun bir sebebi gezegenimizde yaşayan çoğu kuşun aksine penguenin insandan korkmaması olabilir. Penguenler tek tek ya da grup halinde gördükleri bir insanın üzerine gidebilirler. İnsanları merak ederler. Ama yine de uzmanlarca penguenlere güvenli yaklaşma mesafesi 3 metre olarak belirtilmiştir. Penguen kendisi 3 metreden daha yakına gelmediği sürece turistlerin bu kuşlara fazla yaklaşmaması istenir.

]]>
http://www.yuruyentarih.com/?feed=rss2&p=10
- Kanarya Adaları Piramitlerinin Esrarı http://www.yuruyentarih.com/?p=29 http://www.yuruyentarih.com/?p=29#comments Wed, 21 May 2008 16:34:17 +0000 Prof. Dr. Bilgiç Hakyemez - - http://www.yuruyentarih.com/?p=29 - - - - İyi günler efendim. Yine bir Atlantik Adalar kuşağı yazısıyla sizlerleyim.

Eski bir İspanyol sömürgesi olan ülkenin aslında zengin bir tarihi vardır. Eski Yunanlılar, Fenikeliler, Kartacalılar ve Romalılar bu adadan haberdardı. 30 milyon yıllık jeolojik bir tarihi olan adaların kolonizasyondan önceki yerli halkı Guançelerdi.

Daha sonra önce Kastilyalılar, sonra da İspanyolların eline geçen ülke Ortaçağ’dan beri büyük devletlerin elindedir. Hatta Osmanlılar bile Koca Murat Reis komutasındaki bir donanmayla bir süre birkaç şehri ellerinde tutmuşlar.

Adalarda bugün yoğunlukla İngilizce ve İspanyolca konuşulmaktadır ve Atlantik turizminin başlıca merkezlerinden biridir. Hani bir giden kolay kolay doyamaz.

Ancak yerleşimi MÖ 1000′lere kadar giden ülkede çok ilginç bir durum daha vardır. En önemli ada olan Tenerife’in Guimar Bölgesindeki gizemli Piramitler!

Bugün arkeologlar bu piramitleri çok eskiye değil sadece 19.yy’a tarihlerken yine de benim içimde bazı kuşkular var. Zira bu piramitlere Romalı yazar Pilius’un eserinde de değinilmektedir. Yani temelde çok daha eski olabilir. Ben bu piramitlerde Yeti parmağı olabileceğinden şüpheleniyorum.

Kanarya Adaları’nın Piramitlerinin esrarı çözülmemiş de olsa kumsallarında güneşlenip denize girmek mümkündür.

Esen kalın.

]]>
http://www.yuruyentarih.com/?feed=rss2&p=29
- Yetice Öğreniyoruz http://www.yuruyentarih.com/?p=15 http://www.yuruyentarih.com/?p=15#comments Wed, 14 May 2008 15:49:22 +0000 Prof. Dr. Bilgiç Hakyemez - - http://www.yuruyentarih.com/?p=15 - - - - Efendim bazı insanlar Yetilerin varlığından bile şüphe duymaktalar biliyorsunuz. “Yetiler: Efsane ve Gerçek” isimli yazımda bu iddialara kanıtlarıyla ve şahitleriyle cevap vermiştim. Şimdi kimileri varlıklarından şüphe ededursun ben biraz Yeti dilinden söz etmek istiyorum.

Yeti dilinin başlıca iki lehçesi vardır. Prag(Aman yanlış anlamayın, Çek Cumhuriyeti’nin başkenti olan Prag değil, Yetice sanırım Batı anlamında.) ve Kraş lehçeleri. Batı Lehçesi aynı zamanda Falkland Yetilerince de konuşulmaktayken, Fogo Adası Yetileri küçük farklılıklar göstermekle birlikte Kraş dil grubuna bağlıdırlar.

Efendim Yetilerin varlığını ve dilini kabul eden araştırmacılar bu kez de onların bir yazıları olduğu konusunda itilafa düşmektedirler. Ben hemen söyleyeyim: vardır. Çok eski Yeti Alfabesiyle yazılmış taş yazıtları vardır. Genelde sözlü bir gelenek olmasına rağmen az sayıda da olsa yazıtları mevcuttur. Falkland’da çok az olduğunu duydum ama Fogo’da kendi gözlerimle gördüm.

Yetiler çok konuşkan varlıklar olmadığından dillerini öğrenmek de zordur. Çok yaşlı bazı Yetiler uzun süredir Fogo’da yaşadıkları için turistlerden yarım yamalak İngilizce öğrenmişlerdi de ben henüz onların dilini bilmiyorken çat pat anlaşabildik.

Efendim ilk dersimize temel bazı konularla başlayacağız. Yeti dili baştan eklemeli bir dil olup tıpkı Türkçe gibi küçük ve büyük ünlü uyumlarına uyan bir dildir. Uymayan yabancı dillerden girme kelimeler de vardır elbette.

Mesela iskemle anlamına gelen eyladnas görüldüğü gibi büyük ünlü uyumuna uymamaktadır. Yetice öğrendiğim ilk kelime buydu çünkü Yetilerin mağarasına giden yol öyle uzundu ki yorgunluktan ölmüştüm. Misafirperver ve dost canlısı Yetiler de hemen bana bir sandalye çekmişlerdi. Dile yeteneğim olduğu için de kelimeyi hemen kaptım. Mesela beni görünce de “mada, mada” bağırmışlardı bu kelime de sanırım insan anlamına geliyor, ya da yakın bir şey. Ama ünlü uyumu var.

Yeti diliyle ilgili bilgiler vermeye devam edeceğim. Esen kalın.

]]>
http://www.yuruyentarih.com/?feed=rss2&p=15
- Ademoğlu’nun Hiç de Kamil Olmayan Davranışları. http://www.yuruyentarih.com/?p=27 http://www.yuruyentarih.com/?p=27#comments Mon, 12 May 2008 18:51:34 +0000 Prof. Dr. Bilgiç Hakyemez - - - - http://www.yuruyentarih.com/?p=27 - - - - Kamil Ademoğlu gerek Facebook gerek kendi blogu gerekse de şu yeni açılan Forum’da(http://yamaniariyorum.niceboard.biz/) benim hakkımda ileri geri yazılar yazmaya, kendi çarpık görüşlerini bilimsel gerçeklermiş gibi ortaya sürüp insanların kafasını karıştırmaya devam ediyor.

Zaten o malum televizyon programını da bilimsel olmak dışında her şeye çevirdi. Alefortanfonikmiş!!!

Bilgiç Hakyemez Kamil Ademoğlu

 

Neymiş efendim İstanbul’un enlemi boylamı 41-29’muş, küsuratının bir önemi yokmuş. Yetiler ağır oldukları için çevik olamazlarmış Kaplan denen hayvan da en az 250 kilodur, beyefendi. Herhalde bu orman kedisi de hımbıl değildir.

Neyse efendim ben Kamil kardeşimin iddia ve önermelerini yıllardır çürütür dururum, mesele bu değil. Asıl üzüldüğüm Yaman Gezgin’i ararken dikkatimi dağıtıp beni böyle yazılar yazmak zorunda bırakmasıdır.

Esenlikler dilerim.

]]>
http://www.yuruyentarih.com/?feed=rss2&p=27
- Falkland Adaları http://www.yuruyentarih.com/?p=6 http://www.yuruyentarih.com/?p=6#comments Wed, 07 May 2008 17:44:48 +0000 Prof. Dr. Bilgiç Hakyemez - - http://www.yuruyentarih.com/?p=6 - - - - Atlas Okyanusu’nda iki büyük ve birçok küçük takım adalardan oluşan bir güzel ülke. Arjantin’in hemen güney doğusunda olan bu ülke Arjantin’le önemli tarihi bağlara sahiptir. Tıpkı Avusturalya gibi eski bir Britanya kolonisi olan ülkenin İspanyolca ismi Islas Malvinas’tır. 12.173 metre karelik bir yüzölçümü ve neredeyse tamam İngilizce konuşan 3000 kişilik bir nüfusu vardır.

Falkland adasının barışçıl tropikal iklimi 1982’de bir savaşa sahne olmuştu. 1982’de Falkland Savaşı olarak bilinen üzücü olaylarda İngiltere ve Arjantin ada için savaştılar. İşte bunlar da Falkland Adaları’yla ilgilidir.

Antropolog dostum Kamil’in de dediği gibi bizim işimiz savaş değil. Adanın başlıca geçim kaynağı balıkçılık ile hayvancılıktır ve özellikle de koyundur. Bayrağını görmediyseniz üzerinde bir koyun resmi olduğunu belirtmemde fayda var.

Adadaki doğal yaşamdan bahsetmek istiyorum. Son derece yeşil ve zengin bir doğası olan Adalarda başka penguenler olmak üzere güney kutup dairesinin tropikal hayvanlarının neredeyse tamamı mevcuttur. Her türlü balıkçıl kuşlar, foklar ve denizaslanları.

Falkland Adaları ayrıca küçük bir Yeti kabilesine de ev sahipliği yapar. Yetiler çok ürkek yaratıklar olmalarına karşın arada sırada insanlardan yürüttükleri birkaç koyun mazur görülmektedir.

Bugün eğer sizden çekinmeyip yanlarınıza gelirlerse ahbaplık kurar kurmaz sonu gelmez muhabbetlerine ve savaş hikâyelerine başlarlar. Dillerini öğrenmek de pek zor değildir. Bu konuya sonra değineceğiz.

Esenlikler ve bol seyahatli günler dilerim.

]]>
http://www.yuruyentarih.com/?feed=rss2&p=6
 
  Bugün 2 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol